15 Temmuz Darbe Girişiminde Müslim Efendi'nin Tavrı
(Abdülmetin Sayın)
15 Temmuz günü Cuma Çiftliği’ndeydik. Yatsı namazını mescitte kılmış henüz yeni evlere dağılmıştık ki, Ömer Gündüz aradı. Askeri bir hareketlilik olduğuna dair duyumlar aldığını konu hakkında bizi tekrar bilgilendireceğini söyledi. Fazla geçmedi, bir darbe teşebbüsünün olduğu kesinleşmişti.
O an için çiftlikte 5-6 hususi araç vardı. Ferit Abi, Adnan Abi, Mustafa Abi, Mehmet Hoca, Selman Abi, Sümmani ve ben o an için çiftlikte bulunan arkadaşları da araçlarımıza pay edip, Efendi Hazretlerinin evinin önüne intikal ettik.
Fazla sürmedi Efendi Hazretleri kapının önüne çıktı. Anlaşılan Ömer Abi, Efendi’yi bilgilendirmişti. Efendi, orada bulunanlarla ayak üstü kısa bir istişarede bulundu. Ruhsatlı silahını yanına alan birkaç arkadaşı uyardı. “Kimse yanında bir çakı dahi bulundurmasın” dedi.
Biz jandarma bölgesinde olduğumuzu, kendisini bir an önce 25 km mesafedeki Elaziz il merkezine (polis kontrolünde olan bölgeye) götürmek istediğimiz belirttik. “Olur, gidelim.” dedi.
Tedbir olarak sadece il merkezine intikal etmek yetmiyordu. Mahfuz, az bilinen bir yer seçmemiz gerekiyordu. Birkaç ihtimal kısacak değerlendirildi. O aralar babam bana yeni bir ev almıştı. Yeni olması hasebiyle adresi iştihar etmemişti. Evin yerini benden başka bir tek Adnan abi biliyordu. İşin bu kısmı da önemliydi. Aksi halde bilinen bir adres olsa, Efendi Hazretlerinin emniyetini temin için bölgeye yoğunlaşacak kardeşlerimiz sebebiyle, mahrem kalması gereken adres bilgisi ifşa olabilirdi.
Kaldı ki, herhangi bir emniyet tedbirine ihtiyaç gördüğümüzde, Efendi’nin bulunduğu adresin bilgisini paylaşmadan, arkadaşları Adnan abinin evinin bulunduğu bölgede toplamayı planlamıştık. Böylelikle hem bulunduğumuz adres nazar çapmayacak hem de acil bir durumda arkadaşların yanımıza gelmesi uzun vakit almayacaktı.
O an için bu ayrıntıları Efendi’ye iletme fırsatımız olmuş muydu hatırlamıyorum lakin, Efendi; “Ben Abdülmetin’in aracında olacağım, Adnan da bizim önümüzden gitsin, birkaç erkek çiftlikte çocukların ve hanımların yanında kalsın, diğer arkadaşlar araçlarına binip, şehrin en işlek noktalarına intikal etsinler” dedi.
Takriben 22:30 gibi yola çıktık. 5-6 km ilerimizde, yol çevirmesi yapan Jandarma Kontrol noktasının bulunması bizi tereddüte sevk ediyordu. Yaptığımız plana göre Adnan abi önden gidecek, yol kontrolü varsa beni haberdar edecekti. Adana abi önden hızlı bir tarzda, ben arkasından yavaş bir vaziyette hareket ettik.
Karakola yaklaşmıştım. Ama Adnan abiden henüz bir telefon gelmemişti. Kontrol noktasını atlatacak bir köy yolu biliyordum. Çevre yolundan ayrılıp bu tali yola girmek için Efendi’den müsaade istedim. “Gerek yok, asfalttan devam edin” dedi. Ben “Tamam” dedim. Lakin dinlemeyecektim. Planladığım yol ayrımına geldiğimde asfalttan ayrılacaktım.
Efendi sakin, ben tedirgindim… O tedirginlik içerisinde, planladığım yol ayrımını tespitte güçlük çekiyordum. En nihayet ani bir direksiyon refleksiyle asfalttan ayrıldım. Tabi ben ayrılınca Efendi de bir şey demedi. 50, 100 m kadar ilerlediğimde fark ettim ki, planladığım ayrım burası değildi. Güç bela gerisin geri dönüp tekrar asfalta girdim. Tam o ara Adnan abi aradı, “Çevirme yok, gelebilirsin” dedi.
Başlık Metninizi Buraya Ekleyin
Kısa bir süre sonra Adnan abinin yanındaydık. 24 saat yol kontrolü yapan karakol, adeta karanlığa bürünmüştü. Her neyse… kontrol noktasını geçip, bizim eve yakın bir mevkide, geriden gelen araçları il merkezine yönlendirmek için Adnan abi durdu. Biz Efendi ile yola devam ettik.
Eve varınca Müslim Efendi’yi oturma odasına aldım ve televizyonu açtım. Yaz dönemi Cuma Çiftliğinde olduğumuzdan, şehirdeki evin mutfağında hiçbir şey bırakmamıştık. Burada ne kadar kalacağımız belli değildi. Bir an önce temel gıda maddelerinden bir kısmını temin etmem gerekiyordu. Zira sabah açık market bulup bulamayacağımız şüpheliydi.
Hemen Adanan abinin oğlu Hakan’ı aradım. Evleri bize çok yakındı. Uzunca bir market listesi yazdırdım. Hakan, biraz geçte olsa ihtiyaç listesini temin edip getirdi. Meğer marketlerde metrelerce kuyruk varmış…
Gelen malzemeleri içeri aldıktan sonra, Efendi’nin yanına geçtim.
Müslim Efendi; “Dikkat edersen ordu komutanları başta olmak üzere bazı mühim merkezlerin sesi soluğu çıkmıyor. Muhtemelen darbenin muvaffak olup olmayacağı noktasından tereddütler var” dedi.
Tayip Bey ve Hulusi Akar başta olmak üzere, üst düzey devlet ricalinden de haber yoktu.
Gece yarısı gibi Tayyip Bey’in açıklaması geldi. Aradan fazla geçmeden bir iki üst düzey ordu komutanı da darbeye mesafeli, hükümete yakın mesajlar verince, Efendi; “Hamdolsun, görünen o ki darbeciler muvaffak olamayacak. Biz çiftliğe dönüp evrada yetişelim” dedi. Yanlış hatırlamıyorsam 02:30-03:00 civarı çiftliğe doğru yola çıktık.
Abdülmetin Sayın