15 Temmuz'da Görülen Bir Rüya

(Ümmü Muaz)

15 Temmuz Cuma sabahı görmüş olduğum bir rüyanın etkisiyle uyandım.

“Rüyamda bir masada H.Hulusi Efendi ve Hacı Efendi karşılıklı oturuyorlar. Hacı Hulusi Efendi çok endişeli, tedirgin ve telaşlı… Müslim Efendi sakin ve yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Etrafta, büyük bir kalabalık var. Hulusi Efendi sırayla onlara bir şeyler veriyor. Sıra bana gelince bir Cevşen uzattı. Baktım kendi Cevşenim. Fakat üzeri beyaz dantelle kaplanmıştı.

Cevşen-i Kebir’i alıp kapıdan çıkıyorum. Sağ tarafıma bakıyorum, zarar vermek isteyen bir düşman. Kolumla vuruyorum, ölüyor. Sol tarafıma bakıyorum, çok büyük yüksek bir gemi. Geminin su altında kalan kısmı şeffaf, içi görünür bir vaziyette. İçerisinde sırayla dizilmiş silahlı askerler. Askerlerin kıyafetleri Türk askerlerinin kıyafetine benzemiyor. Onları görünce hatırıma Çanakkale’de savaşan Anzak askerleri geliyor. Görüntü siyah beyaz televizyonlardaki gibi.

Hulusi Efendi’nin rüyadaki telaşlı vaziyeti ve rüyadaki askerlerin bana işgalci Anzak askerlerini hatırlatması beni endişelendirmişti. Tabir ettirdim.

“Mühim bir hadisenin eşiğinde bulunduğumuzu. Hulusi Efendi’nin herkese bir görev verdiğini. Benden de Cevşen okumamı istediğini” söylediler.

Ben de o niyetle gün boyu hep Cevşen okudum. Akşam olunca darbe haberiyle sarsıldık. 15 Temmuz darbesi… Anlaşılan tüm şer cepheleri içerideki maşalar vasıtasıyla hücuma geçmiş ve memleketi esaret altına almak istemişlerdi.

Her şey olabilirdi. Lakin Cenab-ı Hak bizleri ve memleketimizi muhafaza etmişti. Rüyamdaki tevafuk da gösteriyor ki; hizmetimizin manevi kahramanları hizmetimizin devamı, memleketimiz selameti ve Ümmet-i Muhammet üzerindeki hain planların akamete uğraması için (Allah’ın izniyle) bizlere manen muavenet ediyorlardı.

 

Ümmü Muaz

Yorum bırakın

Scroll to Top