28 Şubat’a Dair Kısa Fakat Ehemmiyetli Değerlendirme
28 Şubat Darbe Davasına temel mesnet olan BÇG (Batı Çalışma Gurubu) faaliyet raporlarının içeriğine dikkat edildiğinde görülecektir ki; Kemalizm sadece Aczmendiler’i hedef seçilmemiş, İslamî camiayı topyekûn hedefe koyulmuştur.
Aczmendiler’i dönem itibariyle müstesna kılan ve sürekli gündemde tutan şey; soruşturma, baskı, işkence, hapis gibi caydırıcı tedbirler devreye girdiği andaki kararlı duruşu, tavizsiz mücadelesi ve hakkını sonuna kadar takip etmekteki azim ve gayretinden başkası değildir.
Şu hâlde, her 28 Şubat bahsinde Aczmendi’ye saldırmayı bir hizmet addedenlere sormak lazım; sahi biz aynı düşmanın saldırı listesinde beraberce sıralandığımız halde, siz hangi marifetinizle o günleri sessiz sedası atlattınız?
28 Şubat Darbesinin yönetildiği ana merkez olan BÇG, görüldüğü üzere ülkemizin önde gelen tüm cemaatlerini ve “Siyasal İslam” olarak nitelendirdikleri Refah Partisi’ni doğrudan hedef tahtasına koyup, tüm hücum stratejilerini bu başlıklar altında yürüttükleri ve bu listedekileri düşman addettikleri sabitken, nasıl olur da Aczmendiler en ağır işkencelere maruz bırakıldı da diğerleri hiç mesabesindeki bir zararlarla bu işten sıyrıldılar?
Yok eğer hiç mesabesinde bir zararla bu işten sıyrılmamışlarsa, neden 28 Şubat Darbe Davasına müdahil olmamışlardır?
Müdahilliklerinin kabul olacağı kadar bir zarar mı görmemişlerdir, yoksa Refah Partisi misal hem vaveyla edip hem de celladına merhamet edecek kadar şaşkınlık içerisine mi düşmüşlerdir?
Bu ve bu emsal suallerle 28 Şubat Darbe Davası tahlil edildiğinde, herkesin kirli çamaşırları bir bir ortaya dökülecektir.
Birçoklarına tavsiyemiz, Aczmendiler’den şekva etmek yerine ayıplarını fark edip, mücadelesini vermedikleri bir zaferin kahramanı gibi ortada döneceklerine, o çetin günlerde kenara çekildikleri gibi şu gün de kenara çekilip derin bir mahcubiyet ve mağfiret edası içerisinde Rabb’ı Rahim’den af dilemeleridir.
Zira bilmelilerdir ki, Mahkeme-i Kübrâ şu beşerî mahkemelerde olduğu gibi entrika ve kurguların döndüğü bir yer değil, mutlak adaletin tecelli ettiği bir yerdir.
Abdülmetin Sayın
28 Şubat Darbe Davası Müştekilerinden
Mart 2021