ACZMENDİ NEDİR
Bediüzzaman Hazretleri’nin 1921 yılında kaleme aldığı Mesnevî-i Nûriye adlı eserinde ve dahi 1926’dan itibaren telif ettiği birçok risalesinde zikrettiği Aczmendi; bedî, acip ve garip bir tarikat.
Üstad Hazretleri, Mektubat adlı eserinde; “Der tariki aczmendi lâzım âmed çâr çiz fakr-ı mutlak, acz-i mutlak, şükr-ü mutlak, şevk-i mutlak ey aziz.” tanımlamasıyla dört hatveden ibaret bir tarikatten bahseder ve akabinde bu tarîkin izahını: “Hakikatin ilmine, şeriatın hakikatine, Kur’an’ın hikmetine dair olan Risale-i Nurlara” havale eder.
Aczmendi Ne Demektir?
Aczmendi nedir?
Aczmendi; “Seri’üs Seyr olan bu zamanın evladına, tarikat berzahına girmeden zahirden hakikate geçebileceği en kısa, en eslem, en selametli, en umumi cadde-i kübrâ” dairesidir.
Aczmendi; “Ubudiyet tarîkıyle mahbubiyete kadar giden; Rahman, Rahim ve Hakîm ismine îsal edendir” Aczmendi,
Aczmendi; “Velayet-i Kübra olan sırr-ı veraset-i nübüvvet feyzini ders veren hakaikin dairesidir” Aczmendi,
Aczmendi; “Ehl-i tasavvufun mabeynindeki fenâ-fi’ş-şeyh, fenâ-fi’r-rasûl ıstılahına mukabil fenâ’fil-ihvân düsturuyla” ene’yi hüve’ye, ben’i biz’e tebdil etmektir” Aczmendi,
Aczmendi; “Hakaik-ı İslâmiyenin içinde cereyan edip gelen esas-ı velâyet ve esâs-ı takvâ ve esas-ı azîmet ve esâsât-ı sünnet-i seniyye gibi ince fakat ehemmiyetli esasları muhafaza etmek ve sevk-i zaruretle, hadisatın fetvalarıyla onları terk etmemektir” Aczmendi,
Aczmendi; “Kavâid-i Şeriat-ı Garra ve desatir-i Sünnet-i Seniyye’nin tam ve kemalini bulduğuna, bid’aların, dalalet ve ateş olduğuna itikattır”.
Aczmendi; “Neşriyat-ı diniyyede ve ittiba-ı sünnet üzere ibadetlerinde ve içtinab-ı kebâirdeki takvalarında, Kur’an hesabına vazifedarlıktır”.
Aczmendi; “İttibâ-ı sünnet, ferâizi işlemek, kebâiri terk etmek ve bilhassa namazı tâdil-i erkân ile kılıp, namazın arkasındaki tesbihâtı yapmak olan evradıyla” bir ubudiyyet tarîkidir”.
Aczmendi; “İştirak-i emval düsturu sayesinde; a’mâl-i uhreviyede müşterek bir havz-ı kevsere mazhariyet ve umum emvalin her bir ferdin bitamâmiha eline geçmesindeki sırdır”.
Evrad-ı Aczmendi
Tam da burada bir soluk almak ve bir müddet durmakta fayda var. Zira zikredilen “Evrad-ı Aczmendi” işin bidayetini ve nihayetini, menşe’ini ve neticesini göstermesi münasebetiyle, tüm tanımlamaların hülasası hükmünde.
Evet, bin yıllık tarîkat ve irşad kültürüne baktığınızda “İttibâ-ı sünnet, ferâizi işlemek, kebâiri terk etmek ve namazı tâdil-i erkân ile kılıp arkasındaki tesbihâtı yapmak” gibi bir evrat tarzına rastlayamazsınız. Zira bahsi geçen dört husus, bir tarîkat evradı olmaktan ziyade, temel kulluk vazifeleridir.
“Ben Müslümanım” diyen her ferdin üzerindeki temel kulluk vecibeleridir. Halbuki bilindiği ve süregeldiği hali itibariyle tarîkatler; Marifetullah ve Muhabbetullaha dair bir seyr-i ruhaniyi netice verecek ince düsturları, geniş ve şümullü evradları ve ezkarları ihtiva ederler.
Aczmendi nedir?
Aczmendi; Doğrudan doğruya şeriatın zahirine hizmet eden, zevkî, hâlî ve bir derece şuhudî Hakaik-i imaniye ve Kur’âniyeye mazhariyettir.
Aczmendi; “Tarikatten ziyade hakikattir, şeriattır.”
Aczmendi; Kemalizm’in temel taşlarını sökenlerdir.
Aczmendi; Sarık yasak diyen Kemalizm’e karşı hayır deyip onu başına tâc edendir.
Aczmendi; Örf âdet an’aneyi yıkan Kemalizm’e karşı onu ikame edendir.
Aczmendi; Kur’an harfinini imha eden Kemalizm’e karşı onu ihya edendir.
Aczmendi; Medrese ve Dergâhları kapatan Kemalizm’e karşı onları açandır.
***
Hizmetimizin ilmî tarafının tafsilini Risale-i Nurlara ve sair Ehl-i Sünnet eserlerine havale ile Aczmendi’nin tanımını “Zuhuru ve Programı” başlıkları altında tekmil edip, akabinde nakledeceğimiz hadise ve hatıralarla; hizmetimizi tatbikatı üzerinden tarife çalışacağız.
Zira Tarik-i Aczmendi’nin tasavvur değil tasdik, teslim değil iman, marifet değil şuhud, taklit değil tahkik, iltizam değil iz’an, Tasavvuf değil Hakikat, dava değil, İslam davasına bir bürhan olduğunu en ziyade gösterecek olan, yaşanan hadiseler ve ortaya koyulan eylemlerdir.
Hülasa;
Aczmendi nedir sorusunun cevabına kısa bir girizgah yaptığımız bu makalemizi şu sözlerle bitirelim.
Hakikat-i Aczmendi, büyük bir mazhariyettir. Bu büyük lütuftan bizlerin hissesi; şiddet-i ihtiyaç ile talebimiz, acz ve fakrımızla tazarrumuzdan ibarettir. Dert bizim, derman Rabbimizindir.
Aczmendi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Aczmendi Nedir?
Aczmendi; Bediüzzaman Hazretleri’nin 1921 yılında kaleme aldığı Mesnevi-i Nuriye adlı eserinde ve dahi 1926’dan itibaren telif ettiği birçok risalesinde zikrettiği bedi ve acip bir Tarikattır.
Aczmendi; Doğrudan doğruya şeriatın zahirine hizmet eden, zevki, hali ve bir derece şuhudi Hakaik-i imaniye ve Kur’aniyeye mazhariyettir.
Aczmendi; “Tarikatten ziyade Hakikattir, Şeriattır.”
Aczmendi; “İttiba-ı sünnet, feraizi işlemek, kebairi terk etmek ve bilhassa namazı tadil-i erkan ile kılıp, namazın arkasındaki tesbihatı yapmak olan evradıyla” bir Ubudiyyet yoludur.
Aczmendi Ehl-i Sünnet midir?
Aczmendi; İslam aleminin en büyük çoğunluğunu teşkil eden ve Fırka-i Naciye olarak adlandırılan Ehli Sünnet ve’l Cemaat bir tarikattır. Bu fırkanın içinde; Hanefi, Maliki, Şafii ve Hanbeli mezheplerine mensup Müslümanlar bulunmaktadır.
Aczmendi Kemalizme Karşı mıdır?
Aczmendi; Kemalizm’in temel taşlarını söken Ehl-i Sünnet fedaileridir. Sarık yasak diyen Kemalizm’e karşı hayır deyip onu başına tâc etmiştir. Örf âdet an’aneyi yıkan Kemalizm’e karşı onu ikame etmiştir. Kur’an harfinini imha eden Kemalizm’e karşı Kur’an harflerini ihya etmiştir.