İbretamiz Tarihî Bir Hatıra
Prof. Dr. Mehmet Görmez'in Anlatımıyla
Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in bir televizyon programında naklettiği bu hatıradan, “Nur hizmeti yapıyorum” iddiasındaki bazı çevreler başta olmak üzere hepimizin alacağı çok dersler var.
Görmez’in ilk hatırası 2009 Kazakistan ziyaretiyle ilgili.
Kazakistan müftüsü Görmez’e şunları söylüyor; “Bu yapı (yapıdan kastı 1960 sonrası Risale-i Nur hizmeti içerisinde neşv-ü nema bulan FETÖ) ile irtibatı olanlarda üç mühim tehlike görüyorum;
- Bu yapıyla irtibatı olanların aile bağları zayıflıyor. Yapıya bağlılık ailenin önüne geçiyor.
- Bu yapıyla irtibatı olanların, millet bağı kopuyor.
- Bu yapıya bağlananların ümmet mefkuresi kayboluyor.
Görmez’in ikinci hatırası, Burkina Faso’dan gelen Müslüman bir heyetin kendisiyle paylaştıklarına dairdir.
Heyet, Görmez’e şunları söylüyor; “Bizler üç sebeple bu yapıdan nefret ettik. Lakin bir saik ile onlara olan nefretimizi bastırdık.
Nefret ettik çünkü;
- Bunlar hiç fakir sevmediler. Eğitim kurumlarına hep zenginlerin çocuklarını alıp, güç devşirdiler.
- Her zaman Hıristiyanları bize tercih ettiler.
- Hiçbir faaliyetlerinde İslamî alametlere yer vermediler. Programlarında iki satır Kur’an tilavetinde bulunmadıkları gibi, bir küçük mescid dahi açmadılar.
Tüm bunlara rağmen onlara bir sebeple tahammül ettik. Çünkü, onlar Türkiye’den geldiler.”
Bu ibretamiz hatıralar da gösteriyor ki; Diyanet başta olmak üzere, devlet kurumlarının ve dahi Nur Camiasının büyük bir kısmının on yıllardır destek verip teşvik ettiği bu yapıdaki arızayı, İslam fıtratını ve Ehl-i Sünnet inancını istikamet üzere muhafaza edebilmiş samimi Müslümanlar çok daha evvelinde fark edip dile getirmiştir.
Bu tarz arızaların tespitinde maharet gösterip, zarar husule gelmezden evvel tedbir alıp ihtarda bulunanlar, sadece ülkemiz haricindeki bir kısım Müslümanlar değildir elbet. Ülkemizin meşhur tarihçilerinden merhum Üstad Kadir Mısıroğlu başta olmak üzere, Ehl-i Sünnet mütefekkirlerinden Merhum Salih Mirzabeyoğlu ve basiret sahibi bir kısım ehl-i irfan dahi Risale-i Nur gölgesinde yürütülen bu yanlış tatbikata büyük itirazlarda bulunmuş ve tasvip etmemişlerdir.