İrtica Şebekesi

(5 Mayıs 1935, Tan Gazetesi)

RİSALE- NURLAR'IN TELİF DÖNEMİNDE ÜSTAD HAKKINDA ÇIKAN HABERLER

Tarihçemizin bu kısmında rejim yanlısı medyanın Üstad Hazretleri ve talebelerine karşı kullandığı dil ile Aczmendiler hakkında kullanılan dil arasındaki benzerliğe dikkat çekmek istiyoruz. Lakin şunu belirtmekte fayda var ki; Bediüzzaman da Aczmendiler de bulundukları dönemin bir numaralı gündem maddesi olmaları hasebiyle, haklarında yapılan binlerce haberden ancak çok az bir kısmını paylaşabileceğiz.

haber tan gazetesi 1

haber tan gazetesi 2Tan gazetesinin 5 Mayıs 1935 tarihli bu haberinde ve devamındaki haberlerde görülecektir ki;

Üstad Hazretleri ve talebelerinin yapmış olduğu Kur’an Hizmeti, müesses nizamın neşriyatları tarafından ekseriyetle şu vurgular yapılarak haber konusu edilmiştir:

  • İRTİCA   
  • KARA KUVVET ŞEBEKESİ
  • BU ŞEYH HALEN AKILLANMAMIŞ
  • ZEHRİNİ SAÇIYOR
  • REJİMİMİZ ALEYHİNDE BULUNMAKTA
  • MÜRİTLERİ
  • DİNİ ALET ETMEK
  • MENFUR TEŞEBBÜS
  • 163.MADDE
  • KENDİSİNE BEDİÜZZAMAN İSMİNİ VERMİŞ
  • TARİKAT KURMUŞ
  • İRTİCA ŞEBEKESİ
  • NEFRET VE TEESSÜR UYANDIRMIŞ
  • FESAT KARIŞTIRARAK
  • REJİM ALEYHİNDE BAŞKALDIRI
  • DİN PERDESİ ALTINDA
  • ÜÇ-BEŞ MÜRİT PEYDAHLADI
  • MÜRTECİ
  • BİRKAÇ CAHİLİ KENDİSİNE UYDURMUŞ

Üstad hakkında bilgi verirken kullanılan şu cümleler de calip-i dikkattir.

“Müterake zamanında İstanbul’da bulunmuş”

“Öteden beri konferanslar vermeye çalışırdı”

Gazete hadiseye dair yaptığı karalamayla yetinmemiş; verdiği beyanlarla İşgal kuvvetlerinin propagandalarını çürütüp, Anadolu’yu Kurtuluş Savaşına hazırlayan ve 500 talebesinin önünde Ermeniler’e ve Ruslar’a karşı destan yazan bir zatı, İstanbul’da istirahat eden bir şöhretperest biriymiş gibi tanıtmıştır.

haber tan gazetesi 3 min
haber tan gazetesi 4 min
haber tan gazetesi 5 min

 

haber tan gazetesi 6 minTAN Gazetesi’nin 5-6-7-10 Mayıs 1935 tarihli, Üstad Hazretleri ve hizmetiyle ilgili haberleri de gösteriyor ki, bir kısım yayınların “Gerçeği ortaya çıkarmak adına değil, müesses nizamın muhafazası adına, hak ve hakikate perde olmak” gayreti içinde bulunması, bugüne mahsus bir durum değil. 

Bilakis yıllardır süregelen bir gelenek…

Kaldı ki bu sadece bizim memleketimize münhasır da değil, “Nerede halkına rağmen kurulmuş bir rejim varsa” bu tarzda bir yayın mekanizması oluşturmak, o rejimin yerleşmesi ve devamiyeti için elzem görülmüş.

Lakin bu haberlerde bir başka incelik var ki, belki gözden kaçmış olabilir. 

Bu inceliği nazara vermek için ilgili haberden dört küçük kesit paylaşıyoruz. Bu dört kesitle nazara vermek istediğimiz mesele gayet ehemmiyetlidir.

Şöyle ki; Dikkat ederseniz ilgili gazete Üstad Hazretleriyle ilgili hadisenin gayet ciddi bir olay olduğunu nazara verip, kendisi gibi düşünmeyen ve hadiseyi küçük göstermeye çalışan yayınlara sitem ediyor ve onları acemilikle suçluyor.

Halbuki öyle değil. 

Bilakis, o günlerin amiral medyası CUMHURİYET bilerek ve ince hesap ederek, hadiseyi küçük göstermeye çalışıyor.

TAN ise, henüz yeni kurulmuş bir gazete olmanın acemiliği içerisinde, Bediüzzaman gibi bir zatın içerisinde bulunduğu hadisenin, küçük olmayacağının itirafını yapıyor.

Şimdi dilerseniz Cumhuriyet Gazetesi’nin aynı hadiseyi servis tarzına beraberce bakıp, “hadiseyi küçük göstermek ve parlatmamakla, rejim muhaliflerini cesaretlendirmemekteki” ince siyasetine beraberce şahit olalım.

Yorum bırakın

Scroll to Top