LAHİKALAR
Aczmendi’nin ilk yıllarında ve Cezaevi safahatında – kitap olacağı bilgisinden habersiz olarak yazılmış – Mühim bir kısım mesleki inceliklere, İçtimai ve Siyasi hadiselere bakan mektuplardır.
Mukaddime
Bu kısımda neşredeceğimiz mektuplar, mühim bir döneme ayine tutmaları itibariyle gayet ehemmiyetli birer tarihi vesika hükmünde olmakla beraber her bir mektup; Aczmendi’nin “tasavvur değil tasdik, teslim değil iman, marifet değil şuhud, taklit değil tahkik, iltizam değil iz’an, tasavvuf değil hakikat, dava değil, İslam davası içerisinde bir bürhan olduğunun hücceti, delili hükmündedir.”
Hususan Tahşiye Kitabı’nın münderecatındaki mektuplar, yazıldıkları dönem itibariyle ülke tarihine ve dahi derununda hilafetin mana yükünü taşıyan kadim Anadolu topraklarındaki her hadisenin doğrudan Dünya tarihine tesir etmesindeki bir cilvenin gereği olarak insanlık tarihine derin izler bırakan 28 Şubat döneminde kaleme alındıklarından, gayet ehemmiyetlidir.
1998 yılında neşredilen TAHŞİYE kitabının münderecatındaki mektuplar, kitap olacağı bilgisinden habersiz olarak deruhte edildiğinin ve mektup sahibinin hissiyatındaki safiyeti; ivazsız, katıksız, hesapsız bir tarzda yansıttığının ve dahi mezkûr kitabın vücuda gelmesindeki tasarrufun aklî ve kastî tedbirler çerçevesinde değil, tam bir sevk-i İlahi neticesinde cereyan ettiğinin delili hükmündeki bir hatırayı bu kısa mukaddimenin ardından nakletmekte fayda var.
1996 ile 1998 yılları arasında DGM’lerde yargılanıp Metris, Eskişehir, Konya, Niğde, Ulucanlar ve Malatya cezaevlerine tevkif edilen Aczmendilerin, ülke tarihine 28 Şubat Darbe Süreci olarak geçen bu dönemdeki muhaverelerinden derlenen TAHŞİYE Kitabı, Aczmendi’lerin 28 Şubat dönemindeki mücadele ruhunu ortaya koyan en güzel belgelerdendir.