Müslim Efendi Şeairin İlanına Çok Ehemmiyet Verirdi
(Hafız Abdulsamet Celayir)
1993 yılında Elaziz’in meşhur Şekerci Mescidi’nde imamlık yapıyorum. Namaz ve kurs talebelerinden arta kalan vakitlerde kendimi hemen Toprak Dergâha atıyorum. Bazen kurs talebelerimi de dergâha zikre götürüyorum.
Görev yaptığım mescidin hayır sahibi Şekerci Ahmet Efendi Nakşibendi tarikatına mensub. Mahmut Efendi hazretleri İstanbul’dan Elaziz’e geldiğinde Şekerci’nin evinde kalırdı.
Şekerci bazen benimle dergâha da gelirdi. Müslim Efendi onu yanına oturturdu. Efendi’nin korkusuz ve kararlı duruşu ve sohbet tarzı onu çok etkilerdi.
Gel zaman git zaman şekerci dedi; “Hoca ben hacca gideceğim.” Birkaç gün sonra dergâhta olduğum bir gün Müslim Efendi Şekerci’yi sordu. “Hacca gidecek, Efendim” dedim. Efendi; “Şekerci’ye selamımı söyle hacca gideceği gün dergâhtan yollayalım.” dedi. Ben de Şekerci’ye söyledim. “Tamam tamam Efendi Hazretleri ne derse o.”
Gün geldi Öğle Namazını dergâhta kıldık. Dergâhın önünde dualar tekbirler… Efendi dedi; “Hacı Ahmet seni İhsaniye camiine kadar uğurlayalım.”
Dergâhın önünden… Şair Hayri İlkokulu’nun önüne… Oradan Cumartesi pazarı olan caddeden… Körün karşısından… Gazi Caddesine geldik. Arkamıza çok insan takıldı. Tekbirler salavatlar… Gazi Caddesi dolmuş, herkes balkonda camda ağlayan, bağıran, tekbir getiren… Caddede trafik durmuş. Büyük Çarşı’nın oradan Şehit İlhanlar Caddesinden İhsaniye Cami önünde toplandık. Zikir başladı. Emniyet Müdürü bana diyiki; “Hocam söyleyin durdursunlar zikri.” Ben dedim; “Müslim Efendi orda, git kendin söyle…” O zaman hiçbir yağmur alameti yokken birden şimşekler, bi yağmur aman yarabbi… Herkes dağıldı. Efendi de Şahin Abi’nin taksisine bindi dergâha gitti.
Hafız Abdulsamet Celayir