Takke ve Sarık Enflasyonu
(Ali Candan)
90’lı yıllar… Biz Bursa’da o dönemde ayda bir nezaretteyiz. Nezaret problem değil de asamızı, sarığımızı alıyorlar. Akabinde mahkemeye sevk ve fişleyip, salıyorlar…
Ama biz salınıyoruz zannederken aslında bizi Enes Efendi’nin kucağına attıklarını çok sonra fark ettim.
Enes Efendi, dergâhın müştemilat sorumlusu. Takke, sarık ve asa ondan sorulur da; hiç sorma daha iyi. Fiyat hep zamlı. “Abi, dün sarık 50 idi bugün nasıl 100 oldu?” diye soruyorsun; sana ekonomi profesörlerine taş çıkartacak enflasyonist baskıyı bir anlatıyor ki; dersin Tansu Çiller’in hocası.
Başka yerden alma imkânı yok çünkü sarık karaborsa. Tam bir tekelci zihniyete mahkumuz. Sarığı bir yaşlı amca örüyor, ip Enes Efendi’den. İpin alımını toptan yapıyor. İpi aldığı adamın da kim olduğunu söylemiyor. Asalarımızı yapan marangoz, cemaatin muhibbi. Tanıyoruz. Ama model, ölçü ve kreasyon işi hep Enes Efendi’de. Marangoza gittiğimizde cevap şu; “Enes Efendi ölçüleri versin yapayım.” Adam marangoz ama hareketlerine bakarsanız sanırsın sezon sonu asa defilesinde ve harıl harıl Enes Efendi’nin kreasyonuna hazırlanıyor. Tekelci zihniyet oraya da çivi koymuş.
“Asayı yap bana ver, emniyet gelirse biz hemşeriyiz senin ismini vermem.” Erzurumlu marangoz asaları gece yapıyor, teslimatlar da geceleyin oluyor. Asa almıyoruz, eroin alıyoruz sanki. Tedbir ve teyakkuz son haddede…
Adama gidiyoruz asa diyoruz, “İşim çok Enes Efendi’ye gidin.” diyor. Tabi bu arada birkaç kişinin asa yaptırıp da parasını geciktirmesi ve Enes Efendi’nin borcu ödemesi, adamın Enes Efendi’yi “eskrim kulüp başkanı” gibi görmesini sağlamış. 90’lı yıllardaki enflasyon bizim takke, sarık, asa ve cübbe yüzünden mi diye düşündüğüm çok olmuştur…
Son olarak şunu da söylemeliyim ki; Bursa Dergâhının suyu, elektriği ve telefonu hiç kesilmedi. Kardaşların ödenemeyen faturalarında da hep Hızır gibi yetişen bir Enes Efendi vardı.
(Ayrıca maddi imkansızlıkların had safhada olduğu o günlerde, bizleri Bursa’da aç ve açıkta koymayan Mesut Eke ve Yavuz Özdemir abilerimi de burada anmak istiyorum). Allah hepinizi iki cihanda da aziz etsin… (Amin)
Ali Candan