Risale-i Nur’un Büyük Sırrı 5. Mektup
Risale-i Nur’daki 4. ve 5. Mektup 1931’de yazılmıştır. İslam Süfyanının ve komitesinin rejimi bid’akaranesine karşı tecdid vazifesi gören manevi cihad sahasında artık Hz. Bediüzzaman ve talebeleri vardır.
Risale-i Nur’daki 4. ve 5. Mektup 1931’de yazılmıştır. İslam Süfyanının ve komitesinin rejimi bid’akaranesine karşı tecdid vazifesi gören manevi cihad sahasında artık Hz. Bediüzzaman ve talebeleri vardır.
Geçenlerde Twitter’dan samimiyetine inandığım birisi bana hitaben bir yazı yazmıştı. “-Siz bu Mustafa Kemal’den ne istiyorsunuz?” Epeyce düşündüm. Hakikaten biz bu Mustafa Kemal’den ne istiyorduk?
İstanbul Nurculuğu Türkiye’yi ve Süfyaniyet’i dibinden sallayan bu azim Risale-i Nur hareketini göremedi. Hala da görebilmiş değil. (Risale-i Nur’un Dünü Bugünü ve Yarını)
Büyük savaşlarda kellesini verip sarığını ve bayrağını yere düşürmeyen bu millet, Bayrak ve Sarığını da başıyla beraber kaybetmişti. (Türk Sarığı)
Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi hazretlerinin 1960 yılında vefatı ile Aczmendi’nin 1986 yılındaki zuhuru arasındaki Risale-i Nur Mesleğindeki Cadde-i Kübra-yı Kur’an’iye hususiyetinin terk edildiği 26 senelik dönemle bir hesaplaşmadır.
Risale-i Nur’un İkinci Hamlesi: Aczmendi. Fakirlerdi, kimsesizlerdi, zayıflardı ama gücü, kudreti nihayetsiz olan Allah’a dayanıyorlardı.
Fena Fil İhvan «Dördüncü Düsturunuz: Kardeşlerinizin meziyetlerini şahıslarınızda ve faziletlerini kendinizde tasavvur edip onların şerefleriyle şakirane iftihar etmektir. Ehl-i tasavvufun
Aczmendi’nin İlk Yıllarına Ait Bir Ders Müzakeresi Muhterem Kardaşım, Mübarek mektubunuz ulaştı. Lütuf oldu ve ferah verdi. Bilmukabele şuhur-u selaseyi