Hacı Feyzullah Karataş'tan Nakiller
Fihriste
Kendi Malın Gibi Kullan
Efendi Hazretleri bazı sohbetlerinin sonunda:
“Kardeşim, ben size bunları anlatıyorum, kanaatimi söylüyorum. Ama siz sağda solda, bunu filanca söyledi, filan ağabey söyledi, diye isim vermenize gerek yoktur. Ben helal ediyorum, sevabı varsa size vebali varsa bana, onları kendi malınız, kendi sermayeniz gibi kullanın, harcayın” buyururlardı.
Biz de o güzel ve enteresan fikirleri, başkaları da istifade etsin diye sanki kendi fikrimizmiş gibi diğer insanlara gücümüz yettiğince aktarmaya çalışırdık. Tabii dinleyiciler, bu mükemmel fikirlerin bizler gibi insanlardan çıkmasına çok hayret eder, hayran kalırlardı.
Disiplinli İdareci İyidir
Bir gün Kastamonu’ya gelince, Efendi’ye müdürün bana baskı yaptığını ve benim bundan çekindiğimi söyleyince, Efendi Hazretleri gülümseyerek:
“İyidir, iyidir. Eğer o sana gevşek davransa sana da gevşeklik gelebilir ve daha büyük zararla karşılaşabilirsin. Onun sert olması seni daha dikkatli olmaya alıştırır.” buyurdular.
Müdara
Bir sohbetlerinde müdarasız yaşanmayacağını belirterek:
“Kardeşim, ben şu küçük çocuklarıma bile müdara ediyorum. Çünkü çocuklar kapıdan çıkıyorlar, yolun ağzına kadar varıyorlar ve oradan geri dönüyorlar. Tabii o yoldan gelip geçenleri görüyorlar, nasıl gezdiklerini, neler giydiklerini müşahede ediyorlar. İçlerine belki bir özenti geliyor. Eve döndüklerinde müsait zamanlarımda ‘kızım, yavrum’ diyerekten dışarının menfi düşüncelerini unutturmaya teselliye çalışıyorum. Yerine göre müdara da gerekir.” buyurdular.
Dolayısıyla memur, âmir arasında müdaranın ehemmiyetini bize ders vermiş oldular.
Türkiye'yi Umulmayan Bir Kimse Kurtaracak
Bir sohbetleri sırasında memleketi hangi grubun kurtaracağı hakkında bir soru soruldu. Şöyle buyurdular:
“Cenab-ı Allah öyle birini gönderir ki yapacağı icraatı ona yaptırır, o zaman herkesin başı aşağı düşer, ‘Ne yapalım, Murad-ı İlahi böyleymiş’ deyip razı olurlar. Sizin temenni ettiğiniz gruplardan biri çıkıp bu vazifeyi yapsa, hanginiz gururdan kurtulabilir? ‘İşte bizim dediklerimiz çıktı’ diye koltuklarınız kabarır, hizmetleriniz de boşa gider. Onun için Allah-ü Teâlâ bütün grupları gurura sevk etmeden, onların hizmetlerini de boşa çıkarmadan kullarına olan şefkatinden dolayı hiç ummadıkları, belki ismini bile duymadıkları bir şahsa bu hizmeti yaptırır.”