Alparslan Türkeş ve Devlet Bahçeli Milli Kahramanlardır
Bu yazı, Müslim Gündüz efendinin 10.04.2025 tarihli Risale-i Nur sohbetinden editörümüzün anladıklarının özet olarak yazıya aktarılmış halidir.
Sual: Efendim 1944’te Türkeş’in de tabutluklarda işkence gördüğünü biliyoruz. Türkeş’in Mehmet Feyzi Efendi ile görüştüğünü de biliyoruz. Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretlerinin kabri meselesinde Türkeş mesul tutulmaktadır. Bu meselede Türkeş’e iftira atılıyor diyebilir miyiz? Dahli olsa Mehmet Feyzi Efendi ile görüşmez ve sohbet etmezdi diye düşünüyorum. Bu meselede tarihi bir bilginiz var mı?
El-Cevap: Alparslan Türkeş milli bir kahramandır. 1970’li senelerde bütün dünya aynen bugünkü PKK gibi o gün de; Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan, Ömer Ayna ve Mahir Çayan gibi meşhur 56 kişiyi para ve imkan yönünden beslediler. O zamanlarda Tabii Senatörler vardı. 1960 askeri darbesini yapanlar kendilerini Tabii Senatör yapmak için kanun çıkardılar. Ömür boyu senatörlük. Dokunulmazlar ve devletin kasasından istediği kadar para alıyorlar.
Bu Tabii Senatörler Türk bayrağını değiştirmeden kalacak şekilde Türkiye’yi bitirdiler. Yani Türkiye’yi tamamen hakimiyetlerine aldılar. FETÖ başka türlü yaptı ama Tabii Senatörler mertçe bunu yaptılar. Bu FETÖ hainleri tabansız hainlerdir. Onlar öyle değildi. Onlar mertti.

Yusuf Aslan, Ömer Ayna, Deniz Gezmiş ve Ertuğrul Kürkçü. Ertuğrul Kürkçü ajanmış. O sonra kurtuldu geldi ve mecliste mebus oldu. Ama diğerleri canlarını erkekçe verdiler. Biz Türkiye’ye Komünizmi getireceğiz dediler ve öyle mücadele ettiler. Büyük mücadele verdiler ama onların karşısında olan milliyetçiler Türkeş’e dayandılar.
Bu milliyetçi çocuklar her türlü imkansızlık içerisinde bu vatanın komünizme teslim olmasına engel oldular. Vatan elden çıkmaz dediler. Ne Komünist olur vatan ne de başka bir şey. Vatan Türk vatanıdır dediler. Anadolu çocuğuyuz biz dediler. Hiçbir şeyleri yokken komünistleri ekarte ederek saf dışı bıraktılar. İşte ondan sonra 1971 darbesi oldu. Hain ve münafık olan meşhur Demirel de işin içerisinde idi.
Hülasa Türkeş o zaman milliyetçi gençlere destek oldu. Milliyetçi gençler Elaziz’den Eskişehir’e tüm Türkiye’de icraat yaptı. Türk’e sahip çıkıyorlardı. İcraatları neydi? Komünistlerin nümayişlerini durduruyorlardı. O zaman öyle bir durum oldu ki polis bölündü. Türk Polis Teşkilatı Pol-Bir ve Pol-Der gibi resmen milliyetçi ve komünist polisler olarak ikiye bölündü. Komünist polisler Pol-Der derneğine kayıt oldular. Bunların karşısında Milliyetçi Polisler Pol-Bir’i kurdular. Yani memleket tamamen emniyet güçleri de dahil, böyle bir tırnak ucu kadar bir zaman içerisinde Komünizme geçecek duruma geldi.
Komünistler her şeye hakim vaziyete geldiler. O Deniz Gezmişler ve Yusuf Arslanlar Emniyet teşkilatının istihbarat vasıtalarını kullanıyorlardı. Yani devlet kendilerinin elinde idi. Bu vaziyette Milliyetçiler Allah’ın inayetiyle o akıntıyı püskürttüler.
Bu olaylara Risale-i Nur’da işaret vardır. Üstad Felak suresinin cifir hesabında 1971 tarihini çıkarır. O zamanda olacak dehşetli bir şerden bahseder. O zamanki dehşetli şerde sadece Türkiye’deki bayrağın değişmesi işi kalmıştı. Bütün idare elden çıkmış ve bunu komünistler yapmışlardı. Bunun karşısında her türlü imkansızlığa, fakirliğe ve biçareliğe rağmen Anadolu çocuğu mücadele etmiştir.
1980 darbesinden sonra bu biçarelik öyle açığa çıktı ki; Elaziz, Malatya ve Bingöl’deki mücadeleler için sadece bir 7.65 Kırıkkale tabanca kullanılıyormuş. Evet bir tane. Elaziz, Bingöl ve Malatya’daki milliyetçi gençler komünistlere karşı ellerindeki bir adet 7.65 tabancayı kullanıyor. Allah’ın inayetiyle bu gençler onlara fırsat vermediler. Vatan gitmedi.
Türkeş işte böyle bir kahramandır. Bu gençlerin hepsine sahip çıktı. Onlara göğüs gerdi. Şimdi o günleri bilmeyenler resimlere bakıyor, hoşuna gidiyor ya da gitmiyor yanlış şeyler konuşuyorlar. O iş öyle değil. 1970’li senelerde o zaman Memduh Tağmaç Genelkurmay Başkanıydı. (Komünist devrimin ilk aşaması olan askeri darbeyi gerçekleştirmek isteyen Komünist genç subayları ordudan tasfiye etti) Ordu da elden gitmişti. Onun hikayesi de uzun daha önce birkaç defa anlatmışım.
Mehmed Feyzi Efendi bu sebeplerden dolayı Türkeş’e iltifat ediyordu ve kendisi de Allah var Türkeş’in ağırlığını biliyor ona hürmette noksanlık etmiyordu. Onların öyle bir münasebeti vardır. Türkeş tarihi bir şahsiyettir ve milli bir kahramandır. Aynı şey Devlet Bahçeli’de devam ediyor. Allah’a şükürler olsun bugün Erdoğan bir şeyler yapıyorsa Bahçeli’nin sayesindedir. Bahçeli destek vermezse ne yapabilir mecliste? Meclis düşerse Cumhuriyet Halk Partisi’nin durumu meydandadır.
Bu CHP 1923’te kurulduğu günden beri hain bir partidir. Cumhuriyet Halk Partisi 1923’te kurulduğu günden beri haindir. Bu vatanın dinine, imanına, haysiyetine, şerefine, namusuna, ırzına ve bayrağına yani her şeyine düşmandır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin özelliği budur. Devlet Bahçeli Erdoğan’a destek verip icraat yapmalarına imkan vermeseydi ne olacaktı? Allah’a şükür milliyetçiler ve mukaddesatçılar bir araya geldiler ve vatanı tehlikelerden koruyorlar. Büyük iş.
Bu anlattığımız meseleler bizim fiilen içerisinde yaşadığımız hadiselerdir. Ankara Kızılay’da bizim şirketin merkezi vardı. Tisantaş. Kızılay’ı bilenler bilir; gökdelenin oradan karşı tarafa geçip orada birisinden bir para almamız gerekiyordu. Gündüz öğlen vaktiydi. Ben çıkıp gideyim dedim. Arkadaşlar önüme durdular. “Sen ne yapıyorsun” dediler. “Oralar Komünistlerin eline geçti, seni hemen öldürürler” dediler. Doğru söylüyorlardı. Neyse ben de herhalde o zaman ölmek istiyordum. “Ben gideceğim” dedim. Çıktım gittim. İtimat edin o koskoca Kızılay meydanında ayağımın sesi duyuluyordu. Yani o koca meydan o kadar sessiz ve kimsesizdi. Herkes evine çekilmiş Kızılay meydanı üç tane komüniste kalmıştı. Böyle zamanlar.
İşte o zamanları bu saydığım isimler Tabii Senatörlerin evlerinde kalıyorlardı. Tabii Senatörler 1960 darbesini yapan askerlerdi. Karargahları Ortadoğu Teknik Üniversitesi idi. O zaman orada da İsmet İnönü’nün oğlu Erdal İnönü rektördü. Devlet gitmişti elden yani. Türkeş böyle bir vasatta Allah’ın inayetiyle üç beş tane gence dayanarak ve o üç beş gencin desteğiyle bu akıntıyı durdurdu. Ay yıldızlı bayrağın yerine orak çekiçli kızıl bayrak çekilmedi Allah’a şükürler olsun.