Aczmendilik Gözüme ve Gönlüme Nur Oldu
(Ümmü Harun Kök)
Aczmendiler ile tanışmamız 1992 de Ramazan ayında bize iftara gelmeleri vesilesiyle oldu. Allah (cc) razı olsun onlardan, aileme Dünya’yı değil Ahireti sevdirdiler. Resullulah’ı (asm) ve Üstad’ı tanıttılar ve sevdirdiler.
Hacı anneyle tanışmam da bir rüya vesilesiyle olmuştu. Rüyamda Dünya’da üç büyük hastane varmış biri El’aziz’de imiş. Malatya’dan minibüsle hastaneye gidiyoruz. Hastanede yemek servisi yapılıyor. Ben yemeği erkek kardeşime veriyorum. O da içeriye servis yapıyor. Ben kardeşime içeriye bakayım diyorum o da namahrem diyor. Ben onu dinlemiyorum kapının arasından bakıyorum içeride üç kişi var yan yana oturuyorlar. Ortada oturanın cübbesi altın sırmalı, O kişi Abdulkadir Geylani imiş (ra), Sağında oturan Üstad’mış, solunda oturan da Müslim Efendiymiş. Üçü de doktormuş. Bu rüyayı rahmetlik Feyzullah Efendi’ye beyim anlattı. O da “Hacı anneye götürelim.” dedi ve mübarek bir gecede Hacı Anne’nin yanına gittik. Hacı Anneye rüyamı anlattım. Hacı Anne de bana, “Bizim cemaat tarikat değil, hakikattir.” dedi. Tesbihatı ve Cevşeni tarif etti.
Bir perşembe günü hanımlar toplandık, El’aziz’e Hacı Anne’nin dersine gittik. Olgunlar Camisinin altı tıklım tıklım dolu idi. Hacı Anne derse başladı. Sanki salonda hiç kimse yok. Hacı Anne yalnız bana ders yapıyor. Bütün kusurlarımı, ayıplarımı tek tek söyledi. Eve geldim, evdeki kanepeleri vitrini televizyonu hepsini attım.
Hacı Anne bize çok ders vermişti, biz adam olamadık. O yaşayan risaleydi, takvaydı, ilimdi ve ilmiyle amildi. Maneviyatı, imanı ve ihlası çok kuvvetliydi. Hacı Anne fiili ders veriyordu. Onunla çok güzellikler yaşadım. Ondan manevi destek alıyordum.
Bir mübarek gecede, Cuma çiftliğinde saat üç sıraları bir zikir oldu Resullullah (asm) kokusu geldi. Sabah namazından sonra çadıra gittim, beyim bana bir rüya anlattı; “Çadırın sağ penceresi açıldı içeriye Resulullah (sav) ile Müslüm Efendi geldi” dedi. “Saat kaç sıraları?” dedim. “Saat 3 sıraları.” dedi. Hacı anne erkekler saat 12’de mübarek gecede yatıyorlar diye kızıyordu. Ben bu rüyayı anlatınca, dedi ki “Ben kızsam da, onlarda da güzellik var” dedi. Bunlar gibi çok güzelliklere şahit oldum.
Hacı Anne namaza çok önem verirdi. Ezan okunmazdan evvel Namazı seccadede beklerdi.
Bir gün Darende’ye Hacı Anne ile yolculuk yaptık. Namaz geçmesin diye benim beye; “Mahmut Efendi namaz geçmesin, cami ayarla” dedi ve telaşlandı. Ben anladım ki bizler namazın önemini o kadar anlamamışız. Ben hep nafile ibadetlerimi Hacı Anne’den ders aldım.
Allah cc ondan binlerce kere razı olsun, mekânı cennet olsun, kabri nur olsun, kabir onu incitmesin. ÂMİN…
Ümmü Harun Kök