Müdafaalar

Devlet kurumlarıyla yazışmalar, savcılıklara ve mahkemelere verilen savunmalar

Mukaddime

Mudafaalar mukaddime Muslim efendi mudafaaTarihçemizin bu bölümü, Aczmendi’nin efkâr-ı ammeye matuf beyanları, resmi mercilere yapılan müracaatları ve yargılamalar esnasındaki müdafaalarını ihtiva ettiğinden mütekellim, muhatap, maksad ve makamının doğru anlaşılmasında fayda var.

Zira bir sözün derece-i kıymet ve ehemmiyeti; Kimin söylediği, Kime ve Ne için söylendiği ve Ne makamda söylendiği gibi dört temel hususiyete bakar.

Elbette ki konu Aczmendi gibi ülke gündemini yoğun bir şekilde meşgul eden bir hareketin beyanları olunca, yukarıdaki dört suale verilebilecek çok farklı cevaplar çıkacaktır. Fakat bize lazım olan herhangi bir cevap değil, kelamın layık veçhiyle kıymet ve ehemmiyetini ortaya koymaktır.

Şu hâlde bahsi geçen dört sualin cevabını ararken, her bir suali yalın olarak alıp cevaplamak yerine, her suali bir diğeri üzerinden cevaplamak daha kısa ve isabetli olacaktır.

Bu münasebetledir ki; “Kim Söylemiş?” sualini “Kime Söylemiş?” üzerinden; “Ne için söylemiş?” sualini “Ne makamda söylemiş?” üzerinden cevaplamaya çalışacağız.

Evet, Aczmendiler Sözlerini Kime Söyledi? 

Aczmendiler, ehl-i gaflet, ehl-i dalalet, ehl-i ifsad ve ehl-i küfre söyledi. Eylem ve sözleri, eleştiri ve tenkitleri hiçbir zaman ehl-i imana değildi.

Aczmendi, Mü’minlere halim ve yumuşak; ehl-i küfr, ehl-i nifak ve ehl-i ifsada çetin ve şiddetliydi.

Her daim hürriyetten hak ve adaletten taraf olup, umumun selameti için bedel ödedi.

Ödediği bedelleri hiç kimseye fatura etmediği gibi, elde ettiği kazanımlar da şahsına münhasır değil bütün memleketi hatta bütün insaniyeti ilgilendiren meselelerdi. 

“Sünnet-i Seniyyenin içinde en mühimmi, İslâmiyyet alâmetleri olan ve şeaire de taalluk eden sünnetlerdir. Şeair, âdeta hukuk-u umumi-ye nev’inden cemiyete âit bir ubudiyettir. Birisinin yapmasıyla o cemiyet umumen istifade ettiği gibi, onun terkiyle de umum cemâat mes’ul olacağı”(11.Lem’a) hesaba katıldığında Aczmendi’nin “Ne için söylediği” ve “Ne makamda söylediği” gibi konular da vuzuha kavuşacaktır.

Velhasıl-ı Kelam; Ödenen bedeller ve elde edilen kazanımlar da gösterdi ki; Aczmendi yersiz söz söylemediği gibi, sözleri ve eylemleri de tesirsiz ve hikmetsiz değildi ki, mevcut kazanımları netice verdi. 

هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبّ۪ي۠  “Bu Rabbimizin bir ihsânıdır.” 

Ne mutlu bu mazhariyette hissesi bulunanlara ve dahi onları hayır ile yad edip hissesiz kalmayanlara…

Yorum bırakın

Scroll to Top